Mandallar ve Köprüçay mermer ocakları sorunu Meclis gündemine taşındı. TBMM Çevre Komisyonu üyesi CHP’li Özer, “Seçim bölgem Antalya’da olduğu gibi Isparta’da da vahşi mermercilik zulmü var. Doğanın tabii dengesini, insanların yaşam kalitesini bozuyor” dedi.

TBMM Çevre Komisyonu üyesi CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer, Sütçüler ilçesine bağlı Mandallar ve Köprüçay’daki mermer ocakları sorununu Meclis gündemine taşıdı. Geçtiğimiz haftalarda yerinde yaptığı incelemeler sonrasında İçişleri Bakanı, Tarım ve Orman Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanına soru önergeleri veren CHP’li Özer, “Tıpkı seçim bölgem Antalya’da olduğu gibi, Isparta’da da vahşi mermercilik zulmü var. Denetimsiz ve kontrolsüz yapılan madencilik faaliyeti büyük zarar getiriyor; doğanın tabii dengesini, insanların yaşam kalitesini bozuyor. Denetim ve kontrol şart” dedi.

İlçenin tamamen mermer ocaklarının insafına bırakılma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyen Özer ekledi: “İnsanların ata topraklarından, doğasından, suyundan vazgeçmesi isteniyor. Birkaç şirketin zulmüne izin veriliyor. Sahip olduğumuz tek şey bu toprak. Kaç para olursa olsun, değeri bu toprak kadar etmez.”

KURUMLARIN SORUMSUZLUĞU VAR

Yeşilyurt Mandallar’da kurumların sorumsuzluğu olduğunu ve İçişleri Bakanına bu konuyu sorduğunu belirten Özer, şunları söyledi:

“Köylü, 2019 Mart’ta CİMER’e yazmış. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Kasım 2019’da inceleme yapmış, pasa döküm alanından molozların yuvarlanarak can ve mal güvenliğine tehlike oluşturmaması yönünde tüm güvenlik tedbirlerinin alınması için İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğüne (AFAD) ve İl Özel İdaresi’ne bildirimde bulunmuş. AFAD gelmiş bakmış, bizi ilgilendiren bir durum yok, demiş. İl Özel İdaresi ise hazırlatılan Bilimsel Teknik Rapor’a göre zeminde kayma olduğunun tespit edildiği, önlemler çerçevesinde Heyelan Bölgesi Önleme Çalışmaları projesi için Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurulduğunu ifade etmiş. Orası da projeye ÇED Yönetmeliği Kapsam Dışı görüşü vermiş, pasa yuvarlanmaları ve alandaki kaymalarla ilgili proje sorumluluğu İl Özel İdaresinde demiş. Yani Türkçesi, herkes bize ne demiş!”

HEYELAN ALANI OLDUĞU BİLİNİYORMUŞ

Çevre Komisyonu üyesi CHP’li Özer, CİMER başvurusunun üzerinden yaklaşık 10 ay geçtikten sonra nihayet Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, AFAD ve Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince incelemeler yapıldığını belirterek şunları söyledi:

“Resmi ifadesiyle diyor ki Bakanlık; daha önce jeolojik açıdan heyelan alanı olduğu bilinen yerleşim alanında mermer işletmesinin faaliyetlerine bağlı olarak kaymanın hızlandığı tespit edilmiştir, bu durumun yerleşim alanında can ve mal güvenliği açısından oluşturduğu risklerin ortadan kaldırılabilmesi için de AFAD tarafından evlerin tahliyesine ilişkin gerekli iş ve işlemler başlatılmıştır. Bu ifadelerden bizim anladığımız buradaki heyelan riski biliniyor, insanların evlerinin, seralarının, ahırlarının başlarına yıkılması tehlikesi zaten biliniyor ama yine de Karmersan Mermer İnş. Malz. Nak. Tic. Ve San. A.Ş. isimli mermer ocağına burada faaliyet izni, ruhsatı veriliyor. Bunun nedenini, izni verenler hakkında bir işlem başlatılıp başlatılmadığını sorduk Bakana.”

HERHANGİ BİR İŞLEM BAŞLADI MI?

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünüz, şikayetlere rağmen, mermer ocaklarının hafriyat dökümlerini neden zamanında denetlememiştir? Köy sakinlerinin ata topraklarını, evlerini terk etmek zorunda bırakılmalarına sebep olan kişiler hakkında, bu sorumsuzlukları nedeniyle bir işlem başlatılmış mıdır? Eğer bir işlem başlatılmadıysa bunun nedeni nedir?” sorularını yönelten CHP’li Özer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kuruma’a ise şunları sordu:

“Sütçüler ilçesinde yeni kabullerle birlikte önümüzdeki süreçte toplamda 262 mermer ocağının faaliyet göstereceği doğru mudur? Hayvancılığın bitirildiği ilçede şimdi seracılık da bitirilirse, ilçe tamamen mermer ocaklarının insafına bırakılmış olmayacak mıdır? Çevreden sorumlu Bakanlığınız, ruhsattan sorumlu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile konuya ilişkin bir çalışma yapmakta mıdır, yapacak mıdır? Buradaki yerleşim alanının jeolojik açıdan heyelan alanı olduğu bilinmesine karşın, burada yaşayan insanların evlerinin, seralarının, ahırlarının başlarına yıkılacağı tehlikesi bilinmesine karşın mermer ocağı faaliyetine neden izin verilmiştir? Faaliyete izin verenler hakkında herhangi bir işlem başlatılmış mıdır, başlatılacak mıdır?”

KEÇİ ORMANA ZARARLI AMA OCAK DEĞİL Mİ?

Yukarı Köprüçay Havzasında ise yaklaşık 100 hektarlık alanda faaliyet gösterecek Şahin Kardeşler Elk. Ve Mer. San. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti. adlı şirketin mermer ocağı açması için Valilik tarafından 7 Nisan 2021 tarihinde ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı verildiğini hatırlatan CHP’li Özer şöyle konuştu: “DSİ, patlatma ya da titreşimli çalışmaların buradaki HES’lere olumsuz etki edebileceğini belirtmiş, proje bu görüşler doğrultusunda revize edilmiş. Yani HES’e zarar gelmesin denmiş. Peki ağaçlar? Onlar kesilecek. Ormana zarar veriyor diye küçükbaş hayvancılığı bitirmişler, keçiyi sokmadıkları ormana mermer ocağını, iş makinelerini alıyorlar. Tarım Bakanına nedenini sorduk.”

CHP’li Özer’in Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’ye Köprüçay ile ilgili yönelttiği sorular şöyle: “Mermer ocağı için 48 bin 612 ağacın kesilecek olması, ormancılık çalışmalarına olumsuz etki etmeyecek midir? Ormancılık çalışmalarına olumsuz etkisi olduğuna dair görüş bildirilmesi için kriterler nedir? HES’lerin zarara uğratılmaması için gerekli revizelerin yapılmasını istenirken, ağaçların zarara uğratılmasına neden ses çıkarılmamaktadır? Keçilerin bile girişini yasaklayan bakanlığınız, aynı ormanda neden mermer ocaklarının faaliyet göstermesine izin vermiştir?”