Finike Devlet Hastanesi ve Talasemi Derneği tarafından organize edilen 2'nci Talasemi Hastaları ve Yakınları Sempozyumu Finike Ziraat Odası'nda yapıldı. Hastalara tedavi yöntemleri, gelişmeler, kemik iliği nakli konusunda yeni bilgilerin aktarıldığı sempozyuma Kaymakam Mesut Yakuta, Antalya Kamu Hastaneleri Birliği (AKHB) Genel Sekreteri Prof. Dr. Necat Yılmaz, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Özcan Erel, 

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi MedicalPark Göztepe ve Antalya Çocuk Kemik İliği Nakil Üniteleri Direktörü Prof. Dr. Akif Yeşilipek, Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Yücel Kurt, Kan Hastalıkları Federasyonu Başkanı Ali Kılıç, çeşitli üniversitelerden öğretim üyeleri ve Talasemi hastaları katıldı.

Açılış konuşmalarının yanı sıra hastalıkla ilgili yeni tedavi yöntemleri ve gelişmelerin anlatıldığı sempozyumda, bilimsel çalışmalarıyla adından söz ettiren Prof. Dr. Özcan Erel, kendi buluşu olan etkin ve yaygın kullanım potansiyeline sahip test hakkında bilgi aktardı. Prof. Dr. Erel, "TÜBİTAK desteğiyle 3 seneyi aşan bu projede, çok merkezli klinik ve laboratuvar çalışmasında kan transfüzyonu yapılan çeşitli hasta ve hasta gruplarına ait bireylere verilen demir bağlayıcı şelatör ilaç düzeyinin saptanması, bunun etkinliğinin belirlenmesi ve tedavinin anlık olarak değerlendirilmesine yönelik yeni bir test icat ettik. Bunu da Talasemi sempozyumunda hem hekimlere hem kullanıcılara anlatıyoruz" dedi.

Bunun dünyada geliştirilen ilk ve tek test olduğunu belirten Erel, "Sağlık birimlerinde, hastane laboratuvarlarında kullanılabilecek basit, birkaç ön analiz işlemiyle gerçekleştirebilecek sofistike olmayan fakat sonuçları çok etkin bir testtir. O yönüyle etkin ve yaygın kullanım potansiyeline sahip bir testtir. Türkiye'de Talasemi hastası 4 bin ama transfüzyon yapılan ve bu ilacı kullanan hasta sayısı 10 bin civarında. Dünyada bunun 400 bin kadar olduğunu düşünürsek hem ülkemiz için hem dünyadaki hastalar için hayli etkin bir test olmuş olacak" diye konuştu. 

Bu hastaların aylık ilaç giderlerinin 1500-2000 TL arası olduğunu kaydeden Erel, şöyle dedi: "Bu ilacın fazla olup olmadığını anlamak için kullandığımız testler çok geç bilgi veren testlerdi. Bazı testler 6 ay sonra kendini gösterebiliyor. Ancak bu geliştirdiğimiz test anlık olarak ilacın kan düzeyindeki etkilerini saptayabiliyor. Hemen de sonuçlanabiliyor. Yerli bir inovasyon. Hipotezi, üretimi, patent başvurusu tamamen ülkemizde gerçekleştirilen uluslararası alanda yayınlanan bir çalışma. Umarım hastaların yararına olur."

Prof. Dr. Akif Yeşilipek, tıp sağlığı açısından taşıyıcılığın belirlenmesinin önemli olduğunu kaydetti. Türkiye'de son yıllarda Akdeniz anemisiyle doğan çocuk sayısında azalma olduğunu belirten Prof. Dr. Yeşilipek, "Esas hedef hiç yeni doğum olmaması. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde 2001 yılından beri Akdeniz anemisi hastası bebek doğmadı" dedi. 

Finike Talasemi Derneği Başkanı Hüseyin Zeybekoğlu da Antalya'nın batısında 65 civarında Talasemi hastası bulunduğunu anlatarak, "Ülkemizde özellikle Akdeniz Bölgesi'ne kıyısı olan bölgelerde çok yaygındır. Antalya ili bölgesinde taşıyıcılık oranı yüzde 12'dir. Bu hastalığın oluşması için büyük bir orandır. Bölge halkımız bu durumdan yeterince haberdar değildir. Bu nedenle derneğimiz, hasta ve hasta yakınları arasında birlik, beraberlik sağlamak, destek olmak, bilinçlendirmek amacıyla kurulmuştur" diye konuştu. DHA