Gülmez dağı eteklerinde yaşayan çiftçi İrfan Karadeniz’in yaklaşık 35 dönümlük arazisinde açan çiçekler, çevre ilçelerden gelen çiçekseverler tarafından kucak kucak toplanıp evlerine götürülüyor. Haber: Ramazan SARIKAYALI
İki ineğiyle birlikte Asarönü Mahallesinde yaşayan İrfan Karadeniz (75); “Bu laleler burada, ben kendimi bildiğim günden beri var. 1970 veya 1972 yılında aldım bu araziyi o günden beri var. Ben burada çiftçilik yapıyorum. İki ineğim var. Buraya ekin ekiyorum. Bu çiçekler Mart ayının sonu Nisan ayının ilk günlerinde 15 günlük bir süre içerinde açıyor. 10-15 gün açık kalıyor. Havalar ısınınca kayıp oluyorlar. Birde dışarıdan gelenler çiçeğini toplamasalar 15 gün açık kalır. Gelenler topluyor. Kucak kucak götürüyorlar. Ben bu çiçeğin cinsini bilmiyorum. Gelenler Osmanlı Lalesi olduğunu söylüyor.
Bu çiçekler gördüğünüz Gülmez dağının her tarafında vardır. Ama hayvan otlayan yerlerde çiçek açmaz. Mesela benim yukarıdaki arazimde de var ama çiçek açmaz. Çünkü hayvanlar yemiştir.
Ben ekin ektiğim için tarlama gübre atıyorum. O yüzden bakımlı olduğu için daha güzel oluyor. Ben koruyorum. Korumasam olmaz. Koyunlar keçiler yerler o yüzden çiçek açmaz ot halinde kalır. Bu çiçek bu dağın her tarafında vardır. İnsanlar gelip topluyor. Evine götürüyor. 10 çocuk salıyorlar. Topluyor. Kendi arazime sözüm geçmiyor. Çiçek toplamaya gelen insanlara bu çiçeğin koparılması suç diyorum Onlarda bana sen niye ineklerine yediriyorsun diyorlar. Bu arazimin bir sene bir tarafına bir sene bir tarafına ekin ekiyorum. Bu tarladan 40 yük buğday (Yaklaşık 5 Ton) alıyorum” dedi.
Sela Karadeniz (72) ise; “Bu çiçekler biz bu tarlayı aldığımızdan beri var. Ama bu kadar yaygın değildi. Tarlayı sürdükçe, ekin ektikçe, gübre attıkça çiçekler çoğaldı. Tabi her şey bakmakla oluyor” dedi.
