Sevgili okuyucularım bu hafta sizlere dirsek ağrılarımıza en çok sebep olan halk arasında ''Tenisçi Dirseği'' adıyla isimlendirilen, literatürdeki ismi ise 'Lateral Epikondilit' olan hastalıktan bahsetmek istiyorum. Dirseği incelediğimizde üç adet kemikten oluştuğunu ve dokunduğumuzda üç adette  çıkıntısının var olduğunu görüyoruz. Bu çıkıntıların isimleri sırayla; en yan ve dıştaki çıkıntı kısmına lateral epikondil, ortadaki çıkıntı kısmına olecranon ve en iç kısımdakine de medial epikondil isimlerini vermekteyiz. Lateral epikondilden (dirseğin dış yan tarafından)başlayarak el bileği ve parmaklarında hareket etmesini sağlayan kasların aşırı yüklenmeler, zorlanmalar ve tekrarlayıcı hareketleri sonucu bu dirseğin dış yan kısmında kemiğin (lateral epikondilin) yapışma yerinde oluşan ağrı, ödem ve inflamasyonuyla sonuçlanan bu hastalığa ''Tenisçi Dirseği (Lateral Epikondilit) '' ismini vermekteyiz. Bu hastalık ev hanımlarında, aşçılarda, terzilerde, marangozlarda, motorsiklet kullanıcılarında, aşırı bilgisayar kullananlarda ve isminden de anlaşılacağı üzere tenis oynayanlarda sıklıkla rastlanılmaktadır.

BELİRTİLERİ NELERDİR?
En tipik belirti dirseğin dış yan kısmındaki çıkıntı kemik üzerinde oluşan ağrı ve hassasiyet,
Ağrıyla birlikte meydana gelen güç kayıpları,
Yumruk yapıldığında, bir eşyayı kavrama esnasında, kapı kolu çevirme sırasında oluşan ağrı,
Bir çay bardağını dahi kaldırmakta güçlük çekme,
Dirseğin dış yan kısmındaki ağrılı noktaya el ile baskı uygulandığında oluşan acı,
Hastaların şikayetleri doğrultusunda bu ağrı diş ağrısına benzer bir ağrı olarak tarif edilir.

TEŞHİS NASIL KONULUR?
Tenisçi dirseği hastalığında teşhis hasta şikayetleri ve klinik muayenede yapılan özel testleriyle (Mills testi, Dirençli el bileği ekstansiyon testi vb.) çok rahat konulmaktadır. Çok nadiren de olsa MR ve EMG tetkikleri de istemektedir.

TEDAVİSİ
Tenisçi dirseği tanısı konmuş bir hastaya ilk olarak ilaç tedavisi başlanıp, günde 4-6 kez 20 şer dakika buz uygulaması yapılarak, istirahat ettirilip ve dirseklik adını verdiğimiz dirsek ortopedik cihazı kullandırılarak tedavi devam ettirilir. Bunlarla birlikte fizyoterapistin tarafından düzenlenerek oluşturulan ve uygulanan tedavi programı; ultrason, Tens, elektrik stimülasyonları, ESWT, derin friksiyon masajları, germe ve güçlendirme egzersizleri, kinezyoteyp bant uygulaması tedavileri de yapılır. Kortizon enjeksiyonu ve cerrahi operasyonlarda uygulanabilecek tedavi yöntemlerindendir.

KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Aktiviteler öncesi iyi ısınılmalıdır.
Dikkat edilmesi gereken en önemli madde sık tekrarlanan ve aşırı zorlayıcı dirsek, el ve el bileği hareketlerinden kaçının, mecbur kaldığınız durumlarda ise sık sık elinizi dinlendirin.
Kavanoz açma, çamaşır sıkma veya cam silme gibi ev işlerinizi dinlenerek ara vererek yapın.
Dirseklerinizin üzerine yaslanmayın.
Yumruk sıkmamaya ve cisimleri kavrarken aşırı sıkı tutmamaya özen gösterin.
Cisimleri kaldırırken avuç içlerinizin yukarıya doğru dönük olmasına dikkat edin.
Sevgili okuyucularım, bu haftaki yazımı da burada sonlandırırken rahatsızlıklarınıza uygun egzersizleri ve hareketleri öğrenmek için mutlaka bir fizyoterapiste ulaşmanızı ısrarla söylemek istiyorum. Keyifli bir hafta sonu diliyorum. Hareketle kalın! Sağlıkla kalın...