Isparta'da Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Anatomi Anabilim Dalı Anatomi Laboratuvar Sorumlusu olarak görev yapan İbrahim Atalar, 6 yaşındayken başladığı dericilik mesleğini de sürdürüyor. 3 katlı evinin alt katında oluşturduğu atölyede mesai saatlerinden arta kalan zamanlarda çalışmalar yapan İbrahim Atalar, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü tarafından açılan dericilik kurslarında da eğitim veriyor.

BABASI TABAKHANEYE VERDİ

Henüz 6 yaşındayken babasının iş yerinde deriden yapılan malzemelerin işlenişini gören İbrahim Atalar, mesleğe de bu yaştan sonra ilgi duymaya başladı. Sabah okula, öğleden sonra iş yerine giden Atalar, ortaokula geldiğinde ise sınıfta kaldı. Bu Atalar'ın hayatında dönüm noktası oldu. Babası, 1988 yılında hayatın zorluğunu görmesi için İbrahim Atalar'ı tabakhaneye çırak olarak verdi. İbrahim Atalar tabakhanede çalışırken dericiliği çok sevince bu kez babası onu İstanbul'a Dericilik Enstitüsü'ne gönderdi. 1993 yılında enstitüyü bitiren ve burada her türlü deriyi tanıyan İbrahim Atalar, Isparta'ya geldikten sonra tabakhanede çalışmayı sürdürdü.

SOMUT OLMAYAN KÜLTÜREL MİRAS TAŞIYICISI UNVANI

İstanbul'da aldığı eğitim sayesinde her türlü deriyi işleme kabiliyetine sahip olan İbrahim Atalar, sadece keçi derisi işlenen Isparta Tabakhanesi'nde sığır derisi de işlemeye başladı. Yeteneği ve farklı çalışmalarıyla dikkat çeken Atalar, 1995 yılında Ahilik kuşağı kuşandı. İbrahim Atalar'a, 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 'Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı' unvanı verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından devlet sanatçısı unvanı verilebilmesi için de resmi başvuruda bulunan İbrahim Atalar, hem kızına hem öğrencilerine dericiliği öğretmeyi sürdürüyor. Bugüne kadar ayakkabıdan çantaya, deri üzerine işlenen minyatür tablodan yakma usulüyle yapılan birçok esere imza atan İbrahim Atalar'ın neredeyse işlemediği deri kalmadı.

'DERİ USTALIĞINDA İLK AHİLİK KUŞAĞINI BEN ALDIM'

İbrahim Atalar, İstanbul'da aldığı eğitim sayesinde her türlü deriyi işleme kabiliyetine sahip olmasının kendisine avantaj sağladığını söyledi. Enstitü eğitiminin ardından döndüğü tabakhanede iş yeri sahibinin isteği üzerine sığır derisi işlemeye başladığını anlatan İbrahim Atalar, "Bir gün kalfa geldi, 'Usta seni kahvehaneye çağırıyor' dedi. Gittim baktım 2 deri tüccarı, caminin hocası ve tabakhaneden ustalar var. Bana orada dualarla Ahilik kuşağı kuşattılar. Deri ustalığında ilk Ahilik kuşağını ben aldım. Bu hayatımda dönüm noktası oldu. 'Deri üzerine daha neler yapabilirim' diye her an araştırma yaptım. Bu güne geldiğimizde artık işlemediğimiz deri, deriden yapmadığımız bir iş neredeyse kalmadı" dedi.

DEVLET SANATÇISI OLMAYI BEKLİYOR

İbrahim Atalar, devlet sanatçısı unvanını alabilmek için resmi başvuruda bulunduğunu belirterek, "Bu unvan alabilmenin şartlarından biri de 54 yaşında olmak. Diğer yandan 'Yaşayan Kültür Hazinesi Taşıyıcısı' unvanı için UNESCO'ya başvurdum. Bu unvanı alırsam, 'devlet sanatçısı' unvanı için yaşı beklememe de gerek kalmayacak. Şu an zaten Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı unvanım var" diye konuştu.

KIZIYLA BERABER ÇALIŞIYOR

Kendisi gibi deriye, sanata ilgi duyan kızı Şeyma Nur'u yetiştirdiğini anlatan İbrahim Atalar, şöyle dedi:

"Kızım şu anda SDÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Geleneksel Türk El Sanatları Tezhip Bölümü 3'üncü sınıf öğrencisi ve beraber çalışıyoruz. Şeyma Nur ile yapacağımız çalışma öncesi araştırma yapıyoruz. Kızım o çalışmanın resmini çiziyor, ben deri üzerine işliyorum. Kendisi hem alaylı hem mektepli yetişti. Kızımın yanı sıra Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından açılan kursa katılanlara da eğitim veriyorum. Isparta'da bu işi benden başka yapan bir ustamız maalesef yok. Yeni ustaların yetişmesi en büyük dileğim." (DHA)

FOTOĞRAFLI

Kaynak: dha