Çocuğum ne yesin, bizim iştahsızlık sorunumuz var, çocuğum kahvaltı yapmıyor, çocuğum neden şişmanlıyor, yemek seçiyor…
Merhaba sevgili okuyucularım, bu hafta sizlere çocuklarımızla ilgili hepimizin kafasını kurcalayan sorunlardan bahsetmek istiyorum.
Aile çocuğun yemek alışkanlığını geliştirmesinde en etkili ortamdır. Çocuklar yakın çevresini örnek alırlar özellikle anne, baba ve kardeşler en iyi birer modeldir. Yemek yeme adetleri ise aile sofrasında edinilir. Anne ve babanın sevdiği yiyeceğe karşı aşırı istek oluşurken, onların sevmediklerine de tepki geliştirebilirler. Bu nedenle besinler taze ve mevsimine göre, çeşitlerine özen gösterilerek hazırlanmalı, çocuğa her besinin yararları anlatılarak onuna birlikte tüketim sağlanmalıdır.

KAHVALTIYI SEVDİRİN
Okula başladıktan sonra çocuklarda en fazla gözlenen problemlerden biri de öğün atlamaktır. Özellikle okula giden çocuklarda, erken saatte kalkıp okula gidildiği için kahvaltı yapmama, ders aralarında sağlıklı ara öğünler yerine arkadaşlarıyla birlikte cips, çikolata, bisküvi tarzı abur-cubur gıdalar tüketme gibi alışkanlıklar ortaya çıkabilir. Bu uzun yaz tatili sürecinde özellikle kahvaltı alışkanlığını kaybeden çocuklara bu alışkanlığın yeniden kazandırılması gerekmektedir. Bunun yanında tatil döneminde besin değeri ve posa oranı düşük fastfood gıdalara karşı da çocukların yeniden bilinçlendirilmesi sağlanmalıdır. Yaz tatilinde çocukları sağlıklı atıştırmalıklara yönlendirmek ve bu alışkanlığı kalıcı hale getirmek çok önemlidir.

İŞTAHSIZLIK NASIL ÖNLENİR?
Çocuklar her dönemde aynı büyüme hızını göstermezler. Büyüme hızına ve kişisel ayrıcalıklara göre iştah azalıp artabilir. Örneğin 1-5 yaş grubu çocukların en önemli silahı yiyeceği reddetmesi ve aileye veya çevreye duyduğu tepkiyi yememekle dile getirmesi şeklindedir. Öncelikle büyüme ve gelişme normal ise, çocuğun yeme alışkanlıkları bir sağlık sorunu yaratmıyorsa çocuk gereksindiği kadar yiyorsa, bazen öğün atlasa bile sorun yoktur. Bu yaş grubu çocuklar yemek seçimlerinde tutucu olup, çoğu zaman örnek aldıkları bir yetişkinin veya yarış halinde oldukları kendi akranlarının sevdiği yiyecekleri tercih etmektedirler. Yine bu grup çocuklarda duygusal özellikler, renk, koku, ısı, tat ve yemeklerin görünüşü önemli olmakta, karışık lezzetlerden hoşlanmamaktadırlar. Çocuk seviyor diye sık sık aynı besinlerin pişirilmesi besinlere karşı isteksizliğin ve besinlere karşı değişik bahanelerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Yiyeceğin değişik biçimlerde sunulması ve çocuğun verilen yiyeceklerden ne kadar yediğini bilmek önemlidir.

OBEZİTEDEN KORUYUN
• Çocuklar düzenli ve öğün atlamadan beslenmelidir.
• İyi bir beslenme alışkanlığı için çocuğa her besin grubundan yedirilmelidir.
• Yiyecekleri tabağına gereksinmesinden fazla konulmamalıdır.
• Ara öğünlerde şeker, bisküvi, çay gazoz, kolalı içecekler verilmemelidir.
• Çocuğun gelişimi için kendi kendine yemek yeme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
• Sevmediği besinler konusunda ısrar etmeyip, aynı gruptaki benzer, sağlıklı besinlerden verilmelidir.
Sevgili okuyucularım aile sofrası çocuğun en iyi beslenme modeli geliştirdiği ortamdır. Bir yandan dengeli beslenme modeli oluşturulurken bir yandan da ailenin bir araya geldiği mutlu bir ortam yaratılmalıdır.
Son olarak 15 Temmuzda vatanımızı, bayrağımızı, ezanımızı, geleceğimizi, bedenlerini siper ederek şehit düşmüş şühedamıza Rabbimden rahmet diliyor Gazilerimize acil şifalar diliyorum.

Sağlıklı günler dilerim.