Dört kişi mücadele edecek, bir kişinin hatası verilen tüm emekleri heba edecek. O dört kişinin ‘Emeklerini yedirtmeyelim’ dedik. ‘İlçenin adı kötüye çıkmasın’ dedik. Ama halk dedikoduyu çok sevdiği için neden böyle davrandığımızı sorgular hale geldi. 

Oysa biz dedikoduya verilen duyarlılığı emeğiyle, ekmeğiyle oynayanlara gösterilmesini isterdik.

Biberin çam ağacından toplandığını zanneden birileri, biberi endüstriyel şekilde ürettiğimizi iddia etti. O saatten sonra biber fiyatları hızla aşağı doğru çekilmeye başladı. 

Biber hakkında yapılan yanlış haber ile ilgili pazar günü Beykonak Halinde toplantı yapılacaktı. Toplantıya siyaset karışır diye iptal edildi. 

Demre’de yapıldı, 17 kişi katıldı.  

Dedikoduya önem verdiğiniz kadar ekmeğinizle oynayanlara da tepki gösterebilseniz, kimse aslı olmayan haberler yapamaz.

Bir hafta sonra yapılan protesto düşen fiyatları yükseltmeyecektir. Anlık tepki gerekir.

Biber toplamayıp birlikte hareket edilebilir. 

Milletvekilleri aranıp tepki göstermesi, protestolara katılmaları istenebilir.

Hale traktörle sebze götürdüğünü söyleyen Hüseyin Samani Vekilimiz nerede?

Dağda, taşda, yolda, köprüde, derede, tepede, çocukla, çiçekle, böcekle, koyunla, kuzuyla fotoğraf çekip haber kuruluşlarına atan, Antalya’yı çok sevdiğini iddia eden Atay Uslu vekilimiz nerede?

Yoksa Antalya’lı sevmeyip, sadece Antalya’yı mı seviyor?

Muhalefet parti vekilleri, il ve ilçe temsilcileri nerede?

Padişah ile vezirin, “Halkın padişahı ne kadar sevdiği” hikâyesini biliyorsunuz.

Saray’ın önüne bir havuz yapılmış. Padişahın sabah süt banyosu yapacağı duyurularak, gece boyunca herkesin havuza süt dökmesi istenmiş. 

Bir vatandaş, ben su döksem kim bilecek diye düşünmüş…

Sabah havuza baktıklarında havuzun su dolu olduğu görülmüş. 

Böylece halkın padişahı ne kadar sevdiği ortaya çıkmış.

Üreticileri ‘Biberleri birkaç gün toplamayalım’ diye uyarsak. 

Hep birlikte 10 gün biber toplamama kararı alsak, bizim halkımız, ‘Ooohhh bana fırsat doğdu. Kimse biber toplamazken ben toplayayım, tüccarlar peşimden koşsun’ diye düşünür. Ertesi gün hal biberden geçilmez. 

Kısacası hakkımızı savunmasını bilmiyoruz. 

Birileri ekmeğimiz üzerinden prim yapıyor.

Fiyatların düşmesine rağmen ATV her akşam, her sabah aynı haberleri yapmaya devam ediyor. Kimse müdahale etmiyor. Yani çiftçiyi sıfıra düşürünceye kadar uğraşacaklar. 

15 milyon İstanbul, 10 milyon Ankara, toplam 25 milyon kişi.

Bu 25 milyon kişiyi Ege ve Akdeniz sahilindeki 250 bin çiftçi doyuruyor. Unutmayın 3-5 ayda olsa onlar bize muhtaç.