Kış aylarının başlaması ile birlikte Çiftçimizin üretimi de devam ediyor.Çiftçimiz üretiyor ama en büyük sorunlarından ilki;-Öngörebileceği bir pazarı yok.Çiftçi ürününü kaça satacağını bilmiyor.Çiftçinin pazara ulaşım problemi her zaman var.

O yüzden Savunma Sanayinde yakalanan teknoloji hamlesinin Tarım Sektöründe de yapılması zorunlu hale gelmiş durumda.Acil olarak Milli Tarım Teknoloji Seferberliği başlatılmalıdır.

Çiftçi teknolojik okur yazarlığı öğrenmek ve arttırmak durumunda çünkü;tarım dışı siyasi konular bile çiftçinin pazarını olumsuz etkileyebiliyor.

Örneğin Rusya’nın Birleşmiş Milletler’de veto,sebzede kota sezonu açıldı!?.Hayırlı uğurlu olsun.Bu sefer Rusya Türkiye ile birlikte Azerbeycan’a da yeni yasaklar koydu.Bence ülke olarak Rusya’nın bu siyasi tutumunu fazla gündeme getirmemeliyiz.Çünkü Rusya bu durumu kullanıp faydalanıyor.Biz enerjimizi yeni pazarlara,doğru soruları sormaya verdiğimizde;rusya zaten dönüp bizi bulacak.

Yani Rusyayı nasıl ikna edelim de bizden mal alsın? Sorusu yerine...Doğru sorular;-Yeni pazarlar neresi olabilir?-Ürünlerimizi nasıl katma değerli hale getirebiliriz?-Çiftçi siyasi,ekonomik engelleri dijital tarım pazarlarını kullanarak nasıl aşabilir?Olmalı.

Pandemi zamanın sıkıntıları nedeniyle sınırımız olan en yakın komşu ülkelere öncelik vermeliyiz.Ülkelerin sınırlarda farklı karantina önlemleri var.Uzak pazarlar şu dönemde çok kolay olmaz.Bulgaristan,Irak gibi yakın pazarları geliştirmeliyiz.

Çiftçimizin ürünleri süreli ürünler olduğu için lojistik ve kargo çok önemli.Ürünlerimizi katma değerli ürünler haline getirerek ,yeni pazarlar yaratabiliriz.Örneğin dondurularak kurutulmuş meyveler,meyve-sebze suları,yöresel domates soslarımız.Ambalajlı olarak ,yeni ve alternatif pazarlar için uygun ürünler.

Bu sebze ve meyvelerimizi katma değerli ürünler haline getirebilirsek uzak pazarları da kullanabiliriz.Örneğin domates ihtiyacının çoğunu Meksika’dan sağlayan Abd bile rotamız içine girebilir.Şu anda Meksika ile sınır problemi yaşayan Abd nin ,Meksika’dan almadığı için,ciddi bir domates ve yan ürünleri talebi var.

Teknolojik gelişimlerin ne kadarı çiftçiye yansıyor?Yansıtılıyor?Bunlar da sorulması gereken diğer doğru sorular .Milli tarım teknoloji seferberliğini dile getirmiştim.Örneğin Çiftçinin en büyük sorunlarından olan girdi maliyetlerini azaltmak için drone ile ilaçlama Çiftçinin kullanımına sunulabilinir mi?

Uzmanlar , 2040 yılına gelindiğinde insanların alışverişlerinin yüzde 95’ini online olarak yapacağını tahmin ediyor.Salgınlar da bu görüşü destekliyor.

O yüzden Çiftçimizin dijital okur yazarlığını arttırmak için Milli Eğitim Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı arasında işbirliği yapılması lazım.Mevcut pazarlarda yaşanacak sorunlara karşı ve yeni pazarlara ulaşabilmek için çiftçimiz Dijital tarım pazarlarını kullanabilmeli.

Ülkemizin olduğu bölgede her an yaşabilinecek siyasi krizler ve karşılaşabileceğimiz salgın gerçekleri karşısında Çiftçimizde bir dijital tarım portalı kullanmasını öğrenmeli.

Bir başlangıç olarak çiftçilerimiz bunu Tarım internet sitelerinde dükkan açarak deneyebilirler.Özel ya da tarım bakanlığının dijital tarım sitelerinden hangisi istenirse girebilir çiftçilerimiz.

Örneğin tarım bakanlığının Dijital Tarım Pazarı DİTAP ‘da çiftçilerimiz bir dükkan açıp satış yapabilirler.

(ditap.gov.tr)

Ditap yeni faaliyete geçmesine rağmen 127 bin üyeye ve 150milyon TL lik bir işlem hacmine ulaştı.

Milli Tarım Teknoloji Seferberliğini daha kötü günlerinde gelebileceğini öngörerek ,teknolojiyi kullanmaya başlayarak,hep beraber başlatmalıyız.Bu kolay bir süreç değil.Tarım,Ekonomi ve Milli Eğitim Bakanlıkları işbirliği ile başlayabilir.Ama çiftçimizde pratik kazanmak için bu Dijital Tarım Pazarlarını mutlaka denemeye başlamalı.

Barış AYDOĞDU