2018 yılında Mevlana Müzesini 3 milyon 464 bin misafir ziyaret etmiş. Antalya Elmalı müzesini 2020 yılında 4bin 372 misafir ziyaret etmiş. Arada çok ciddi 3 sıfırlık bir fark var. Burada bir yalnızlık var

Hepimizin yalnız bıraktığı Antalya’nın değerleri var.

Antalya denilince ilk akla Tatil köyleri,plajlar,sebze ve meyveler gelse de İhmal ettiğimiz, anlatamadığımız değerlerimiz de var. Geçtiğimiz hafta ölüm yıldönümü olan Elmalılı Hamdi Yazır ve Elmalı ilçesi yeterince anlatamadığımız ve tanıtımını yapamadığımız değerlerimizden.

Oysa zamanda yolculuk için Elon Musk’ın bir icadını beklemeye gerek yok. Elmalı sokaklarını dolaştığınızda, 12.yy a ait bir Selçuklu şehrini canlı olarak görebilirsiniz. Bir sokak sonra Teke sancağına bağlı bir Osmanlı Kentindesiniz. Osmanlı’nın Mimar Sinan ekolünün yansıması; bir Osmanlı Paşası nın yaptırdığı, Ketenci Ömer Paşa Cami gözlerinizi Sizden alıverir.

İngiliz, Fransız ve Rus Seyahat Acentaları “Tarih Düşü Turları” adıyla Antalya ve Elmalı gibi ilçelerine Anadolu Selçuklu eserlerini görmek için geliyorlar. Hepimiz birey olarak, firmalar, belediyeler, resmi kurumlar üstümüze düşen tanıtımı yapmalıyız. Mevlana müzesinin başarısını örnek almalıyız.

Antalya’nın sadece plajlar ve tatil köylerinden ibaret bir yer olmadığını, örneğin son İslam alimlerinden, Osmanlı’nın Antalya milletvekili Elmalılı Hamdi Yazır’ı da anlatabilmeliyiz. Osmanlı’nın son alimi, son kültür bakanı Hamdi Yazır Kutsal Kitabımız Kur’an Mealini yazmaya 1926 da başlamış ve 1938 de bitirmiştir. Elmalılı Hamdi Yazır müzesini ziyaret etmeli ve insanlara anlatmalıyız.

Elmalılı Hamdi Yazır gibi bir çok değerimiz Antalya’da bulunmaktadır. Abdal Musa Türbesi, Sinan-ı Ümmi Türbesi gibi niceleri. İstanbul’dan sonra en fazla medrese, imarethane, türbe, Selçuklu ve Osmanlı dönemi kültür eserleri Antalya’da bulunmaktadır. Örneğin Anadolu Selçuklu’nun kışlık başkenti Alanya’dır.

Önemli olan bu kültür eserlerini tüm dünyaya kültür turları İle tanıtabilmek. Elmalı’nın, Anadolu’nun evliyalar, erenler ve ozanlar diyarı olduğunu anlatabilmek. Konya Mevlana Müzesi, türbesi de bizim değerimiz. Mevlana müzesini örnek almalı, daha uluslararası olmalı, Elmalı’daki çok daha fazla olan kültürel değerlerimizi tüm dünyaya açabilmeli ve sunabilmeliyiz.

Elmalı ve Mevlana’yı böyle yan yana düşününce aklıma Yunus Emre geliyor.

Yunus Emre de yeteri kadar tanıtılamamış,anlatılamamış hüzünlü Anadolu kasabalarına benziyor. Elmalı gibi.

Anadolu da bir yerlerde; milyonların mezarını ziyaret ettiği Mevlana’nın aksine mezarının dahi yeri bilinmeyen, yıllık ziyaretçisi bile olmayan, mezarını sadece sarı Çiçeklerin bildiği Yunus. Herkesin bildiği, sadece bir sözünü duysa hatırlayabileceği bir şarkı, bir ilahi gibi bekliyor. Yunus’un sözleri biraz kendini, biraz da Anadolu’yu anlatmıyor mu?

Sordum sarı çiçeğe annen baban var mıdır?

Çiçek eydür derviş baba annem babam topraktır...

Barış AYDOĞDU